Duygusal dalgalanmaların belirgin olduğu bir psikiyatrik bozukluktur. Bipolar bozukluk, kişinin zaman içinde mani (aşırı yüksek, hiperaktif bir ruh hali) ve depresyon (aşırı düşük, umutsuz bir ruh hali) gibi iki zıt kutuplu duygusal durum arasında gidip gelmesiyle karakterizedir.
İki temel tipi vardır:
Bipolar I Bozukluk: Bu türde kişinin en az bir kez mani atak yaşaması gerekir. Ayrıca depresif ataklar da yaşayabilir, ancak mani ataklar daha belirgin ve şiddetli olur. Kişiler, mani atak sırasında düşünce hızının arttığını, enerjinin yükseldiğini, kendilerini ölçüsüzce harcadıklarını ve riskli davranışlara eğilimli olduklarını hissedebilirler.
Bipolar II Bozukluk: kişi, en az bir depresif atak yaşamış olmalıdır. Mani ataklar yerine daha hafif bir hipomani atak yaşarlar. Hipomani, mani kadar şiddetli değildir ancak kişinin normalden daha yüksek enerji seviyelerine, artmış özgüvene ve hızlı düşünceye sahip olduğu bir durumdur. Genellikle depresyon dönemleriyle hipomani dönemleri arasında gidip gelirler.
Bipolar Bozukluk belirtileri Nelerdir?
Belirtileri, mani ve depresif dönemlerde farklılık gösterir. Mani dönem belirtileri arasında aşırı enerji ve hiperaktivite, aşırı mutluluk, yüksek özsaygı ve büyüklük hissi, konuşma hızının artması ve düşünce atlamaları, dikkat dağınıklığı ve odaklanma güçlüğü, az uyuma ihtiyacı veya hiç uyumama, aşırı risk alma davranışları, agresiflik veya kolay sinirlenme, cinsel isteğin artması, sorumsuz davranışlar ve iş veya ilişki sorunlarına neden olan düşünce eksikliği yer almaktadır.
Depresyon dönem belirtileri arasında ise sürekli üzgün, hüzünlü veya mutsuz hissetme, ilgisizlik veya keyif alamama, enerji eksikliği ve halsizlik, iştah değişiklikleri ve kilo kaybı veya kilo alımı, uyku problemleri, özellikle aşırı uyuma veya uyuyamama, düşünce ve konsantrasyon güçlükleri, ölüm veya intihar düşünceleri, sosyal izolasyon ve ilişkilerde sorunlar, bedensel ağrılar veya hastalık şikayetleri yer almaktadır.
Bipolar bozukluk, mani ve depresyon dönemlerinin sık sık tekrar etmesiyle karakterize edilir ve bu dönemler arasında normal duygu durumu devreleri olabilir. Belirtiler kişiden kişiye değişebilir ve şiddeti farklılık gösterebilir. Tanı ve tedavisi bir uzman tarafından yapılmalıdır. Eğer siz veya bir tanıdığınız belirtileri yaşıyorsa, bir sağlık profesyoneli ile görüşmek önemlidir, çünkü doğru tedavi ve destekle bu durum yönetilebilir.
Bipolar Bozukluk Risk Faktörleri
Ailesel bir yatkınlığı vardır. Aile geçmişinde olan bir kişinin, bu bozukluğu geliştirme riski diğerlerine göre daha yüksektir. Beyindeki kimyasal dengenin bozulması, gelişimine katkıda bulunabilir. Özellikle serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin dengesizliği bu bozukluğa yol açabilir. Çevresel stres faktörleri, sorunun ortaya çıkmasında etkili olabilir. Travmatik olaylar, aile içi sorunlar, iş kaybı gibi stres kaynakları, tetikleyicileri olabilir. Uyuşturucu maddelerin veya alkolün kötüye kullanımı, ortaya çıkma riskini artırabilir veya semptomların şiddetlenmesine neden olabilir.
Çocuklukta cinsel, fiziksel veya duygusal kötüye kullanım veya travmatik olaylar yaşamış kişilerde risk artabilir. İlk ataklar genellikle genç yetişkinlik döneminde başlar, bu nedenle genç yetişkinlik döneminde olmak, riski artırabilir. Özellikle majör depresyon, anksiyete bozuklukları gibi diğer ruh hali bozukluklarına sahip olan kişilerde risk artabilir. Hormonal değişiklikler, kadınlarda semptomların şiddetlenmesine veya ilk kez ortaya çıkmasına yol açabilir. Özellikle hamilelik ve doğum sonrası dönemde risk artar. Bipolar bozukluk gelişiminde birden fazla faktörün etkileştiği unutulmamalıdır. Bir kişi bu risk faktörlerine sahip olabilir, ancak herkesin bu bozukluğu geliştirme riski farklıdır.
Bipolar Bozukluk Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Sorunun yönetilmesine yardımcı olmak için psikoterapi, bireysel terapi seansları içerebilir. Terapi, kişinin semptomlarını anlamasına, başa çıkma becerilerini geliştirmesine ve ruh halini yönetmesine yardımcı olabilir. Aile terapisi aile üyelerinin nasıl başa çıkacaklarını öğrenmelerine yardımcı olabilir ve kişinin destek sistemini güçlendirebilir. Kişilere ve ailelerine eğitim verilmesi, semptomların tanınmasına, kriz durumlarının yönetilmesine ve tedaviye uyumun artırılmasına yardımcı olabilir. Deneyimlerini paylaşabileceği ve destek alabileceği gruplar, duygusal destek sunabilir.
Düzenli egzersiz, iyi bir uyku düzeni, sağlıklı beslenme ve stresten kaçınma, semptomları yönetmeye yardımcı olabilir. Alkol ve uyuşturucu maddelerden kaçınma önemlidir, çünkü bunlar semptomları kötüleştirebilir. Bipolar bozukluk tedavisi, uzman bir psikiyatrist veya psikoterapist tarafından yönlendirilmelidir. Her birey farklı bir tedavi planına ihtiyaç duyabilir, bu nedenle kişiselleştirilmiş bir yaklaşım önemlidir. Ayrıca, düzenli takip ve tedaviye uyum da tedavi başarısını artırabilir. Tedavi edildikten sonra daha sağlıklı bir yaşam sürmek mümkün olabilir.