Herpes zoster virüsü (varicella-zoster virüsü) nedeniyle ortaya çıkan enfeksiyona zona hastalığı denir. Bu virüs aynı zamanda suçiçeği hastalığı yaşanmasına da neden olur. Suçiçeği geçirdikten sonra vücutta varicella-zoster virüsü uykuda kalır ve bağışıklık sistemi zayıfladığında veya yaşlandıkça yeniden aktifleşebilir.
Belirtileri nelerdir?
Zona hastalığı belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ancak genel belirtileri deri döküntüsü, ağrı ve yanma, kabarcıklar, kaşıntı, baş ağrısı, ateş olarak gözlemlenmiştir. Tipik olarak sınırlı bir alanda deride döküntü oluşturur. Döküntü, sıklıkla vücudun tek bir tarafında (sol ya da sağ) göğüs, sırt, karın veya yüzde görülür ve nadiren her iki tarafta da oluşabilir. Genellikle döküntüden önce bölgede şiddetli ağrı ve yanma hissi meydana gelir. Bu ağrı, en rahatsız edici belirtilerinden biridir. Ağrı ve yanma hissi genellikle 1-2 gün içinde döküntü ve kabarcıklara dönüşür. Bu kabarcıklar, derinin üzerinde kırmızı ve şişmiş bir görünümde olurlar ve içerisinde sıvı bulunur. Hastalığın bölgesindeki kabarcıklar kaşınabilir, ancak kaşıntı kabarcıklara dokunulduğunda daha da şiddetlenebilir. Bu hastalık baş ağrılarını şiddetli şekilde görmeye neden olabilir. Bunun yanı sıra hastalık ile birlikte hafif ateşte görülebilir. Hastalık bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde daha ciddi komplikasyonların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle, şüpheli belirtiler görüldüğünde bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.
sebep Olan Faktörler Nelerdir?
Zona hastalığı görülmesine sebep olan faktörler arasında daha önce su çiçeği geçirme, bağışıklık sistemi zayıflığı, yaşlanma, stres, diğer sağlık sorunları, kortikosteroid ilaçları, tramva veya yaralanmalar yer almaktadır. Su çiçeğini geçirdikten sonra VZV vücutta kalır ve uyku haline geçer. Sonra bağışıklık sistemi zayıfladığında veya yaşlanma gibi sebeplerle virüs yeniden aktive olabilir ve bu hastalık gelişebilir. HIV, kanser tedavisi (kemoterapi veya radyasyon), organ nakli sonrası ilaçlar, uzun süreli kortikosteroid kullanımı gibi faktörler bağışıklık sistemini etkileyebilir. İlerleyen yaş ile birlikte bağışıklık sistemi genellikle zayıflar, bu da hastalığın riskini artırır. Yoğun fiziksel veya duygusal streste, bağışıklık sisteminin etkilenmesine ve hastalık riskinin artmasına neden olabilir. Vücutta cilt hasarına yol açan travma veya yaralanmalar, virüsün aktive olmasına yol açabilir. Unutulmamalıdır ki, hastalık kişiden kişiye bulaşıcı olmaz; ancak bulaşıcı olan su çiçeğine dönüşebilir, bu nedenle su çiçeği geçirmemiş veya bağışıklığı zayıf kişilerle temastan kaçınılmalıdır. Zona hastalığı şüphesi olan veya belirtileri gösteren kişiler, doktora danışarak teşhis ve tedavi sürecine başlamalıdır. Erken müdahale, komplikasyonların riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Zona Hastalığı Kimlerde Görülür?
Hastalığın görüldüğü yaygın durumlar arasında yaş ileriliği, bağışıklık sistemi zayıflığı, stres ve diğer hastalıklar, daha önce bu hastalığı geçirmiş olanlar yer almaktadır. Yaşın ilerlemesiyle bağışıklık sistemi zayıflayabilir ve virüsün yeniden aktivasyonuna karşı daha duyarlı hale gelebilirler. HIV/AIDS veya kanser gibi bağışıklık sistemi üzerinde etkili olan hastalıkları olan kişiler, organ nakli alanlar veya bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar (steroidler gibi) kullananlar zona hastalığı riski altındadır. Şiddetli stres, vücutta hastalıklar ve zayıflamış bir bağışıklık sistemi, virüsün tekrar aktifleşme olasılığını artırabilir. Eğer hastalığın şüphesi varsa, bir doktora başvurmak ve uygun tedaviyi almak önemlidir. Erken tedavi, komplikasyon riskini azaltabilir ve semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir.