Beynin içinde veya yakınında oluşan anormal hücre büyümesi veya tümörlerdir bunlara beyin tümörü denir. Bu tümörler, normal beyin dokusuna zarar verebilir ve beynin işlevini etkileyebilir. İyi huylu (non-kanserli) veya kötü huylu (kanserli) olarak sınıflandırılabilirler. İyi huylu hücrelerin kontrollü bir şekilde büyüdüğü ve genellikle diğer dokulara yayılmadığı tümörlerdir. Kötü huylu ise hızla büyüyen ve çevreleyen sağlıklı beyin dokusuna sızabilen kanserli tümörlerdir.
Belirtileri Nelerdir?
Belirtileri, tümörün boyutuna, yerine ve türüne bağlı olarak değişebilir. Herhangi bir belirti, beyin tümörü olduğu anlamına gelmez, ancak aşağıdaki belirtilerden herhangi biri veya birkaçı uzun süreli ve açıklanamayan bir şekilde devam ediyorsa, mutlaka bir doktora danışmak önemlidir:
Sıklıkla başın bir bölgesinde, özellikle sabahları veya geceleyin kötüleşen ağrılar olabilir. İlerleyen tümörlerde baş ağrısı artabilir.
Tümörlerin büyümesi veya beynin sıvı dengesini etkilemesi nedeniyle bulantı ve kusma görülebilir.
Tümörler enerji ve besin maddeleri gerektirir ve bu da kişide sürekli yorgunluk hissine yol açabilir.
Bu durum, vücudun kontrolünü sağlayan bölgeleri etkileyebilir ve bu da nörolojik belirtilere neden olabilir. Örneğin, konuşma bozuklukları, denge sorunları ve koordinasyon eksikliği, kas güçsüzlüğü veya felç, uyuşma ve karıncalanma hissi, görsel değişiklikler, çift görme veya görme kaybı, işitme problemleri gibi belirtilerdir.
Kişilik ve davranışı etkileyebilir. Depresyon, anksiyete, hafıza sorunları, odaklanma güçlüğü gibi değişiklikler gözlenebilir.
Epileptik nöbetlere yol açabilir. Bu belirtilerden herhangi birini veya birkaçını deneyimliyorsanız, mutlaka bir doktora danışmalısınız. Erken teşhis ve tedavi, beyin tümörü yönetimi ve tedavisi açısından son derece önemlidir.
Sebep Olan Faktörler Nelerdir?
Bu durumun tam olarak neden oluştuğu hala tam olarak anlaşılmamıştır, ancak bilim insanları belirli risk faktörlerinin bu durumla ilişkili olabileceğini düşünmektedir. Bu hastalığa sebep olan potansiyel faktörlerden bazıları şunlardır;
Bazı genetik durumlar bu hastalığın riskini artırabilir. Ailesinde hastalığın öyküsü olan kişilerde bu tür tümörlerin görülme olasılığı yüksektir.
Yüksek dozda radyasyona uzun süre maruz kalmak, beyin tümörü de dahil olmak üzere çeşitli kanser türlerinin oluşma riskini artırabilir. Özellikle çocukluk döneminde baş ve boyun bölgesine uygulanan radyasyon tedavisi sonrasında risk artabilir.
Nadiren de olsa, bazı virüslerin (örn. sitomegalovirüs veya HIV) durumun oluşumunda rol oynayabileceği düşünülmektedir.
Belirli kimyasallara maruz kalma, kanser türlerinin gelişme riskini artırabilir, ancak bu konudaki araştırmalar hala sınırlıdır.
Sigara ve alkol tüketimi, başta akciğer ve karaciğer kanseri olmak üzere pek çok kanser türüyle ilişkilendirilmiştir, ancak bu durumla arasındaki kesin bağlantı henüz net değildir. Beyin tümörü şüphesi olan ya da risk faktörleri hakkında endişeleri olan kişilerin bir doktora danışmaları önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, tedavi başarısını artırmak açısından büyük önem taşır.
Beyin Tümörü tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Tedavi yöntemleri arasında cerrahi müdahale, radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler, immünoterapi, stereotaktik radyocerrahi yer almaktadır. Tümörün yerine, tipine ve büyüklüğüne bağlı olarak cerrahi olarak çıkarılabilir. Ameliyat, tümörün tamamen veya kısmen çıkarılmasını içerebilir. Cerrahi, tümörün tipine ve evresine bağlı olarak tedaviye yönelik ilk tercih edilen seçenek olabilir. Radyoterapi, yüksek enerjili ışınların kullanılmasıyla kanser hücrelerinin tahrip edilmesini hedefleyen bir tedavi yöntemidir.
Bu durumi için kemoterapi, beyin-kan bariyerini aşma zorluğu nedeniyle diğer kanser türlerine göre daha karmaşık olabilir. Tedavi planı, genellikle bir multidisipliner sağlık ekibi tarafından hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre belirlenir. Tedavi süreci karmaşık bir süreç olabilir ve hastaların destek, bakım ve rehabilitasyon süreçlerini yönetmeleri için sağlık ekibinin rehberliği önemlidir. Her hasta farklıdır, bu nedenle en uygun tedavi seçeneklerini belirlemek için doktorlar tarafından detaylı bir değerlendirme yapılması gereklidir.