Gırtlağın (larenks) içinde başlayan ve dokusunda anormal hücrelerin kontrolsüz büyümesiyle oluşan kanser türüne gırtlak kanseri denir. Gırtlak, ses tellerinin bulunduğu, soluk borusunun üstünde yer alan bir organdır ve solunum ve ses oluşturma işlevleriyle ilgilidir. Çoğunlukla sigara içenlerde ve alkol tüketenlerde görülme olasılığı daha yüksektir ancak, sigara ve alkol kullanmayan kişilerde de nadir durumlarda gelişebilir ayrıca, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu da bu tür kanserlere neden olabilir.
Belirtiler genellikle erken dönemde fark edilmeyebilir, ancak hastalık ilerledikçe bazı semptomlar ortaya çıkabilir. Ses kısıklığı veya sesin tamamen kaybolması, boğaz ağrısı veya yutma güçlüğü, nefes almada güçlük veya hırıltı, boyun bölgesinde şişlik veya yumru hissi, kulak ağrısı, kan tükürme veya öksürük semptomlar arasında yer almaktadır.
Kimlerde Görülür?
Gırtlak kanseri oluşumunda etkili başlıca faktörler vardır. Sigara içmek, alkol tüketmek, cinsiyet, yaş, maruz kalınan kimyasal maddeler, reflü hastalığı bu faktörlerdendir. Sigara içenlerde hastalığa yakalanma olasılığı, sigara içmeyenlere göre daha yüksektir. Aşırı alkol tüketimi de riski arttırır ancak sigara ve alkol bir arada kullanıldığında risk çok daha fazladır. Erkeklerde hastalığın görülme olasılığı kadınlara göre daha yüksektir. Genellikle 55 yaş üzeri kişilerde daha sık görülür. Hastalığın riskini arttıran kimyasal maddeler arasında asbest, nikel, krom ve benzen gibi endüstriyel maddeler bulunmaktadır. Kronik asit reflüsü olan kişilerde de risk artabilir. Gırtlak iltihabı (larenjit) veya ses telleri nodülleri gibi uzun süreli hastalıklar da riski artırabilir. Herkes bu risk faktörlerine maruz kalsa bile, gırtlak kanseri gelişmeyebilir ve bu faktörlere maruz kalmayan kişilerde de nadir durumlarda görülebilir. Düzenli sağlık kontrolleri ve olası semptomların erken teşhisi, ciddi rahatsızlıkların tedavi edilebilirliğini artırabilir.
Beslenme Planı Nasıl Olmalıdır?
Hastalığın bulunduğu kişiler için en uygun beslenme planı, hastalığın evresine, tedavi yöntemine ve bireyin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişmektedir. Bu nedenle hastalığın bulunduğu kişi için özelleştirilmiş bir beslenme planı almak ve beslenme uzmanına veya diyetisyene danışmak önemlidir. Genel olarak dengeli ve çeşitli beslenme, protein alımı, antioksidanlar, yeterli sıvı alımı, taze ve işlenmemiş gıdalar, yumuşak ve kolay çiğnenen gıdalar, tuz, şeker ve işlenmiş gıdalardan uzak durulması gırtlak kanseri olan hastalara önerilmektedir. Farklı besin gruplarından gelen besinleri içeren dengeli bir beslenme düzeni önemlidir. Sebzeler, meyveler, tam tahıllar, protein kaynakları (örneğin, tavuk, balık, yumurta, baklagiller) ve sağlıklı yağlar içeren bir beslenme planı oluşturmak faydalı olabilir. Protein, doku iyileşmesi ve onarımı için önemli bir besindir. Hastalar vücutlarının ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli protein alımına özellikle dikkat etmelidirler. Antioksidan açısından zengin besinler, serbest radikallerle mücadele edebilir ve hücre hasarını azaltabilir. Bu nedenle, meyve ve sebzeler gibi antioksidanlar bakımından zengin gıdalar tüketmek faydalı olabilir. Gırtlak kanseri bazen yutma güçlüğüne neden olabilir, bu nedenle yiyecekleri kolayca çiğneyebilecekleri ve yutabilecekleri şekilde hazırlamak önemlidir. Tuz ve şekerin aşırı tüketimi, sağlıksız kilo alımı veya diğer sağlık sorunlarına neden olabilir. Aynı şekilde, işlenmiş gıdalar da sağlıklı beslenmenin dışındadır ve tüketilmemelidir.
Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Tedavi yöntemleri, hastalığın evresine, yayılma derecesine, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer faktörlere göre belirlenir. Gırtlak kanseri tedavisi, genellikle cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik tedavi yöntemlerini içerir. Hastalığın erken evrelerinde ve tümörün sınırlı olduğu durumlarda tercih edilebilir. Kanserli tümör ve etrafındaki sağlıklı doku çıkarılır. Cerrahi, tümörün boyutu ve konumuna bağlı olarak gırtlağın bir kısmının çıkarılması (parsiyel larengektomi) veya tamamen çıkarılması (total larengektomi) olabilir. Total larengektomi sonrasında, hastanın nefes alması için yeni bir solunum yolu oluşturulması gerekecektir. Radyoterapi ise Yüksek enerjili ışınlar kullanılarak kanser hücrelerinin yok edilmesi amacıyla uygulanan tedavidir.